Sabahları ekranlarımıza adeta bir enerji patlaması gibi düşen Nijat Ayvaz, gündemi hem bilgiyle hem de mizahıyla şekillendiriyor. Her sabah izleyenleriyle buluştuğunda, sadece haber almakla kalmıyor, kahkahalarla dolu bir başlangıç yapıyoruz. Ve bu, sadece “günaydın” demekle kalmıyor; adeta gündemi bir şenlik haline getiriyor.
Bugün mesela, sabah yayınına başlarken, herkesin beklediği o klasik hava durumu duyurusuna şöyle başlıyor: “Bugün hava durumu biraz karışık. Hani derler ya, ‘Bu havada dışarı çıkılmaz!’ İşte o yüzden, sokağa çıkmadan önce bir fincan kahve için. Belirsiz hava durumuna karşı en iyi silahınız o olacak!”
Şimdi, bir düşünün, gözünüzde canlandırın: Sabah uykulu uykulu pencerenizi aralıyorsunuz, dışarıda gri bir gökyüzü ve hafif bir yağmur var. Siz, bir yanda sabah kahvenizi yudumlarken, ekranda olan biteni izliyorsunuz. Hava durumu tahminini duymak için bile ekranı açtınız ama, burada Nijat, sizi şaşırtıyor. Sadece hava durumu vermiyor; aynı zamanda adeta havadan da esprilerle size bir nebze moral veriyor. Sokağa çıkma kararı alırken, bir yanda kahvenin verdiği huzuru, diğer yanda da kendinizi gülmekten alamadığınızı hissediyorsunuz.
Ve işte tam bu noktada, gündemdeki sıcak gelişmelere geçiyor. “Bu sabah güneşli bir gelişme var” diyor, ve bir an herkesin gözleri açılıyor. “Hani güneş var ya, çok güzel bir şey. Ama sosyal medyada güneşin bile üzerine güneş gözlüğü taktığını göreceğiniz o sabahlara çok yakınız!”
İşte bu mizah anlayışı, sadece olayları anlatmakla kalmıyor; her detayı birleştirip, gündemin içinden eğlenceli bir resim yaratıyor. O anda bir gazeteci değil, adeta bir komedyen gibi gündemi sunuyor. Kimse sıradan bir haber bülteni beklemesin, çünkü burada seyirciye “Günaydın, dünyaya bir kahkaha ile başlayın” mesajı veriliyor.
Bir de şu alışılmış haber sunumları var ya, hep aynı tarzda: “Ekonomi çok kötü, enflasyon yükseldi, faizler arttı…” Nijat Ayvaz bunlara da el atıyor. Geçen gün ekonomiyle ilgili yapılan bir açıklamayı yorumlarken, “Evet, ekonomi gerçekten de biraz zorlanıyor. Ama korkmayın, belki bu hafta cebinizdeki bozuk paralar daha çok değer kazanır. Yani, ‘küçük tasarruflar büyük geleceğe gider’ diyorduk, değil mi?” diyerek, ekonomiyi adeta şaka konusu yapıyor. O sırada izleyicinin kafasında şu soru beliriyor: “Acaba bu meseleye gerçekten mizahi açıdan mı bakmalıyız?” Ancak, biraz düşündükten sonra fark ediyorsunuz ki, evet, belki de hayatı biraz daha hafif ve eğlenceli görmek gerekiyor.
Bazen de dünya politikalarına dair bir yorum yaparken, “Hadi bakalım, bu kadar büyük dünya meseleleri var ama, en büyük sorun şu an kahvenizin soğumuş olması! Düşünsenize, kahveniz soğuyor, dünya dönüyor, ikisi de daha iyi olabilirdi” diye öyle bir espiri yapıyor ki, yüzünüzde ister istemez bir gülümseme beliriyor.
Günümüzün karmaşasında, koca koca politikalar, zor ekonomik koşullar, hızlıca geçen saatler… Bunlar hep bizim ruhumuzu bir nebze zorluyor. Ama Nijat Ayvaz, işte bu karmaşayı, mizahın gücüyle eritiyor. Kendisini izlerken, insan sadece haberleri öğrenmekle kalmıyor, aynı zamanda gülümsemeyi de öğreniyor. O güne başlamak, bir kahve içip bir gülmek, o anı geçirmek, aslında çoğu zaman bir şifa gibi oluyor.
Peki ya gündemin popüler konuları? Nijat, bir yandan dünya çapındaki gelişmelere dair ciddi yorumlar yaparken, bir yandan da “Bunlar hakkında yorum yapmam biraz zor çünkü, bir taraf da bu konuda çok ciddi ama, diğer taraf… Belli ki akşamdan önce kahve içmeden konuşmuş!” diyor. En sert, en soğuk konular bile böylece yumuşuyor. Çünkü, hayatı ve haberi biraz mizah ile almak, her zaman daha kolay oluyor.
TEKİRDAĞIN YÖRESEL LEZZETİ “BULAMA” COĞRAFİ İŞARET ALDI
News
