HÜZÜNLÜ BİR 10 KASIM SABAHI

10 Kasım, Türk milletinin kalbinde derin izler bırakmış, milletin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin simgesi, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının yıldönümüdür. Bugün, bu tarihi günde, Atatürk'ü anarken, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolda gösterdiği liderlik, vizyon ve azim bir kez daha gözlerimizin önüne seriliyor.

10 Kasım, Türk milletinin kalbinde derin izler bırakmış, milletin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin simgesi, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının yıldönümüdür. Bugün, bu tarihi günde, Atatürk'ü anarken, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolda gösterdiği liderlik, vizyon ve azim bir kez daha gözlerimizin önüne seriliyor.

Atatürk, sadece bir askeri deha değil, aynı zamanda bir devrimci, bir devlet adamı ve en önemlisi bir halkın özgürlük mücadelesinin önderiydi. O'nun önderliğinde, 1919'dan 1923'e kadar süren bağımsızlık mücadelesi, sadece silahlarla kazanılan bir zafer değil, aynı zamanda bir halkın kendi kimliğine, iradesine ve geleceğine sahip çıkma kararlılığının destanıydı. Cumhuriyet'i kurarak, halkın egemenliğini her şeyin önüne koyarak, Türk milletine “halk iradesi”ni yeniden hatırlattı.

Türküm, doğruyum, çalışkanım.
İlkem ; küçüklerimi korumak,
büyüklerimi saymak, yurdumu,
milletimi özümden çok sevmektir.
Üküm; yükselmek ve ileri gitmektir.
Ey büyük ATATÜRK
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe
durmadan yürüyeceğime ant içerim
Varlığım, TÜRK varlığına armağan olsun.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE !

Atatürk'ün aramızdan ayrılışı, 10 Kasım 1938’de milletimizin yüreğinde bir boşluk bırakmış olsa da, O'nun düşünceleri, ilkeleri ve Cumhuriyet’in temelleri, asla unutulmayacak birer mihenk taşıdır. Türkiye'nin bugünü, Atatürk'ün mirasıyla şekillenmiştir ve O’nun bıraktığı izler, Türkiye Cumhuriyeti'nin teminatıdır.

"Atatürksüz bir Türkiye"yi hayal etmek neredeyse imkansızdır. Çünkü O, yalnızca bir devletin lideri değil, aynı zamanda bir milletin ruhunu, değerlerini, özgürlük tutkusunu somutlaştırmış bir figürdür. Onun vizyonu, sadece bir dönemin değil, tüm bir milletin geleceğini şekillendirmiştir. Atatürk'ün düşünceleri ve devrimci eylemleri, halkın eğitimden sağlığa, hukuktan sanata kadar her alanda özgürleşmesinin, çağdaşlaşmasının, evrensel değerlere ve insan haklarına dayalı bir toplum olmanın temellerini atmıştır.

Ancak, Atatürk’ün mirası yalnızca bir tarihsel değer olarak kalmamaktadır; O'nun idealleri, her geçen gün bizleri daha ileriye taşımak için bir rehberdir. Atatürk'ün "Cumhuriyetin temeli eğitimin kuvvetli olmasına dayanır" sözü, günümüzde de toplumların kalkınmasında ve çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmada hala en önemli yol haritamızdır.

BİZ SENİ HİÇ UNUTMADIK, UNUTTURMADIK Kİ,

Ne yazık ki, Atatürk’ü unutturmaya tarih sayfalarından silmeye çalışanlar zaman zaman karşımıza çıksalar da, hepsi teker teker tarih sayfalarından silinip gittiler. Ama bir milletin hafızasında silinmeyecek bir yer edinmiş olan bir lideri unutmak, sadece bir halkın değerlerine karşı gelmek değil, aynı zamanda geçmişin gücüne, milletin iradesine ve O’nun mirasına da karşı çıkmak demektir. Atatürk’ü anmak, sadece geçmişi hatırlamak değil, O'nun ışığından yol alarak daha aydınlık bir geleceğe doğru yürümek demektir.

10 Kasım’da, Atatürk’ün huzurunda saygıyla eğilirken, O’nun düşüncelerini ve Cumhuriyetimizin temel ilkelerini yaşatmak, her birimizin sorumluluğudur. Çünkü Atatürk, sadece kendi döneminde değil, bizlerin bugününde de bir yol göstericidir. O’nun devrimci düşünceleri, halkı hak ettiği özgürlük ve eşitlik için harekete geçiren yegane güçtü. Onun izinden gitmek, sadece Cumhuriyet’e sahip çıkmak değil, aynı zamanda O'nun düşündüğü çağdaş, demokratik, hoşgörülü ve barış içinde bir Türkiye için mücadele etmektir.

Atatürk, Türk milletinin kalbinde daima yaşamaktadır ve O'nun bıraktığı miras, asla silinmeyecek bir iz olarak, Türk halkının düşüncelerinde, yüreğinde ve geleceğinde sonsuza kadar var olacaktır. 10 Kasım, sadece bir anma günü değil, aynı zamanda Atatürk’ün yüce düşüncelerine sahip çıkma, onları yaşatma ve her koşulda Cumhuriyet’e olan bağlılığımızı bir kez daha güçlü bir şekilde ifade etme zamanıdır.

Ruhun şad, yolun aydınlık olsun, Gazi Mustafa Kemal Atatürk!

Nijat Ayvaz