Yatay mı dikey mi? Meclis gündemi mimari değil, adeta stratejik bir satranç tahtası!

Tekirdağ Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bu kez gündem bambaşkaydı:
Kaç kat çıkılacak, kim çıkacak, kim düşecek?
Can Tekstil’e ait 50 dönümlük (50 bin metrekarelik) arazinin imar planı değişikliği, deyim yerindeyse “kat üstüne kat” tartışma yarattı.

YÜCEER VE SARIKURT SÖZLEŞMİŞ GİBİ TOPLANTIYA KATILMADILAR!

Çorlu’da yapılması talep edilen imar düzenlemesi ile çok önemli bir görüşmenin yapılacağı Meclis Toplantısına Tekirdağ Büyükşehir belediye başkanı Candan Yüceer’in katılmaması dikkat çekerken, özellikle gözler Çorlu belediye başkanı Ahmet Sarıkurt’u aradı. Tartışmaların odağındaki Çorlu’da yapılması istenen imar düzenlemesi meselesinde Başkan Sarıkurt’un meclis toplantısına katılmaması kafaları karıştırdı.

CHP’li Başkanlar Arasında “kat üstüne kat” tartışma yarattı.

Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu Başkanı Bilgehan Çağlar, arsada yapılacak imar düzenlemesini savundu:

“Teknik olarak mümkün, şehircilik açısından uygundur.”

Ancak Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, aynı partiden olmasına rağmen daha temkinli bir tavır aldı:

“Yoğunluk ve emsal oranı yeniden değerlendirilmelidir.”

Bu sözlerle dosya bir sonraki meclis toplantısına ertelendi.
Yani mecliste bu kez fark “kat sayısında” değil, bakış açısında ortaya çıktı.
Bir taraf “binalar yükselsin” derken, diğeri “önce bir nefes alalım” dedi.

Karar Ertelendi: Katlar Askıda, Tansiyon Yüksek

Görüşmelerin ardından dosya acele edilmeden bir sonraki toplantıya bırakıldı.
Bu hamleyle hem şehirde hem kulislerde yeni tartışmalar başladı.

Kimileri “erteleme doğru karar, şehir düşünerek büyüsün” derken, kimileri “kat sayısı beklemede ama tansiyon tavanda” yorumunu yaptı.

Teknik Bilirkişiler İkiye Bölündü: Kibrit Kutusu Masada!

Konuya ilişkin fikirlerini ortaya koyan mimar ve mühendislerin bir kısmı “yatay mimari insan ölçeğindedir” derken, diğer kısmı “dikey yapılaşmayla daha fazla yeşil alan kalır” görüşünü savundu.

Bir mimar bu tartışmayı esprili bir şekilde özetledi:

“Kibrit kutusunu masaya dik koyarsan kule olur, yan koyarsan mahalle. İşte mesele bu kadar net.”

Teknik tartışma, mimari tercihten çok felsefi bir yaklaşıma dönüştü.

Can Tekstil Cephesi: “Biz Artırmadık, Düşürdük”

Can Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Can’dan bir açıklama beklenirken, açıklama Can Tekstil Ent.Tesisleri Tarım Ürünleri A.Ş İcra Kurulu Üyesi Erdim Noyan‘dan geldi Noyan’ın bir muhabire yaptığı açıklamada şirketin geçmiş haklarını hatırlattı:

“Bölgede emsal oranı 2.8. Bizim 1990’dan kalan bu hakkımız vardı.
Ama biz 2.8’i 2.4’e düşürdük. Daha fazla yeşil alan, daha estetik bir proje istiyoruz.”

Yani iddiaların aksine şirket “kat çıkmak” yerine “yoğunluğu azaltma” politikasını savunuyor.
Bu da tartışmanın yönünü teknik bir imar meselesinden şehir estetiği ve çevre hassasiyetine çevirdi.

Sonuç: Kasım’da Karar, Şimdilik Katlar Askıda

Şimdi gözler Kasım ayı meclis toplantısında.
O gün alınacak karar, Tekirdağ’ın mimari yönünü belirleyecek:
Şehir “yatay mahalle” çizgisinde mi kalacak, yoksa “dikey şehir” vizyonuna mı yükselecek?

Ama bir şey kesin:
Bu dosyada sadece binalar değil, fikirler, dengeler ve tartışmalar da yükseliyor!

Lambadaki Cin Yorumu:

“Tekirdağ’da gökdelen değil, gündem yükseliyor.
Masada kibrit kutusu, mecliste sabır taşı…
Bakalım Kasım meclisinde kim çıkacak, kim düşecek — biz takipteyiz!”

Nijat Ayvaz’ın Yorumu ile Büyükşehir Meclisinde yapılacak bu değişim ile ortaya çıkacak sorunlar neler olabilir?

Tekirdağ Büyükşehir belediyesi Ekim ayı meclisinde görüşülmesi Kasım meclis toplantısına ertelenen Can Tekstil arsasında emsalin 4 kattan 12 kata çıkarılması konusu, yalnızca o parseli ilgilendiren teknik bir düzenleme gibi görünse de, şehir planlaması açısından zincirleme etki yaratma potansiyeli taşıyor. Bu durum, benzer büyüklükteki veya aynı bölgedeki arsaların sahipleri için emsal teşkil edebilir ve şu sonuçlara yol açabilir:

1. Emsal Artışı “emsal beklentisi” doğurur

• Eğer bu parselde kat sayısı artırılırsa, bölgede bulunan diğer yatırımcılar da “bizim parsellerimiz neden aynı haklardan yararlanmasın?” diyerek emsal artışı talepleriyle belediyeye başvurabilir.
• Bu talepler biriktiğinde, bölgenin genel yoğunluk dengesi (trafik, altyapı, otopark, yeşil alan vb.) bozulma riskiyle karşı karşıya kalır.

2. Arsa değeri ve rant artışı

• 12 kata çıkış, konut veya ticari metrekareyi artıracağı için doğrudan arsa değerini yükseltir.
• Bu da aynı bölgede yer alan diğer parsellerin piyasa değerini spekülatif biçimde yukarı çeker.
• Özellikle gayrimenkul yatırımcıları, “Can Tekstil’de 12 kat onaylandıysa, biz de talep edelim” düşüncesiyle emsal artışı taleplerini hızlandırabilir.

3. Şehircilik dengesi ve hukuki risk

• Tekirdağ gibi gelişmekte olan bölgelerde, bir parsel için verilen imar ayrıcalığı, “emsal eşitliği” ilkesi gereği diğer mülk sahipleri tarafından da emsal gösterilebilir.
• Eğer plan bütünlüğü bozulur ve benzer talepler reddedilirse, yatırımcılar “eşit muamele görmedik” gerekçesiyle idari dava açma hakkına da sahip olur.
  → Yani bir karar, teknik olmaktan çıkıp hukuki bir tartışmaya da dönüşebilir.

4. Planlama ilkeleri açısından öneri

• Şayet gerçekten 12 kat gerekliliği varsa, bu değişiklik bütün bölgeyi kapsayacak revizyon planı ile yapılmalı.
• Aksi halde tek bir parsel için yapılan artış, emsal zinciri yaratarak kontrolsüz bir yapılaşma süreci başlatabilir.

Kasım ayı meclis toplantısı bu konunun son raundu olacak.
Orada alınacak kararla birlikte ya dikey şehir diyeceğiz…
Ya da yatay mahalle modeline devam edeceğiz.

Biz de “Lambadaki Cin Nijat Ayvaz” ekibi olarak bu dosyanın sonuna kadar takipçisi olacağız.

Lambadaki Cin Nijat Ayvaz