Büyükşehir işçileri, toplu sözleşme sürecinde yaşanan belirsizlikler ve sendikanın tutumuna karşı büyük bir tepki gösteriyor. Son iki haftadır 44-45 bin TL maaş teklifine razı gelmeye hazırlanan işçiler, bir anda karşılarına çıkan 43 bin TL’lik teklifin sendika tarafından kabul edilmemesi bahanesiyle baskı altına alınmak istendi. Ancak işin aslı, en düşük maaş olarak gösterilen 43 bin TL’nin içinde 1.500 TL’lik sendika aidatının da bulunduğu ve gerçekte maaşların 41 bin TL’ye düştüğü yönünde.
Sendikanın işçilere attığı mesajlar ise kafa karışıklığını artırdı. Önce en düşük maaşın 43.900 TL olduğunu duyuran sendika, bir gün sonra bu bilginin yanlış olduğunu söyleyerek 41.700 TL olarak düzeltti. Ancak son noktada büyükşehir yönetiminin gönderdiği 43 bin TL’lik teklif işçilere dayatılmış oldu.
İŞÇİLERİN ZAMLARI ENFLASYON KARŞISINDA ERİDİ
Son dönemde artan kira, gıda, elektrik, su ve doğal gaz zamları karşısında ezilen işçiler, verilen maaş artışının hiçbir anlam ifade etmediğini belirtiyor. Sendikanın işçilerin haklarını savunmak yerine büyükşehir yönetimiyle el ele hareket ettiğini düşünen çalışanlar, toplu sözleşmenin bir tiyatrodan ibaret olduğunu savunuyor.
SENDİKADAN İŞÇİYE YÜK, YÖNETİME TAVİZ
Memurlardan 150-200 TL aidat kesilirken en düşük maaş alan işçilerden 1.500 TL kesilmesi büyük bir adaletsizlik olarak değerlendiriliyor. 5.700 personelin çalıştığı kurumda aylık yaklaşık 10 milyon TL’yi bulan sendika aidat gelirinin işçiye bir dönüşü olmaması da büyük tepkiye yol açıyor. Bayramda bir çikolata bile göndermeyen sendikanın aldığı paraların haram olduğu düşüncesi, işçiler arasında yaygın bir kanaat haline geldi.
GÖSTERİŞLİ İMZA TÖRENİ VE “UÇAKLI” KAÇIŞ
Tüm bu olayların sonunda sendika yöneticileri ve büyükşehir temsilcileri, hiçbir gerçek kazanım elde etmeden kamuoyuna bir “başarı hikayesi” anlatmaya çalıştı. Ancak toplu sözleşme töreninde işçilerin yüzü asık, morali bozuktu. İşçileri zorla törene katılmaya mecbur bırakan yetkililer, sahnede gülerek poz verirken işçiler içten içe öfkelerini büyüttü.
Törende sahneye çıkan sendika yöneticileri Remzi Çalışkan ve Arzu Çerkezoğlu’nun ise sözleşmeyi imzaladıktan hemen sonra iftar yemeğine bile kalmadan apar topar kaçması işçilerin tepkisini daha da artırdı. Uçak saatlerine sığınarak işçilerle vakit bile geçirmeyen sendika yöneticileri, toplu sözleşme sürecinde işçilerin yanında olmadıklarını bir kez daha göstermiş oldu.
İşçiler artık seslerini daha gür çıkarmaya ve haklarını daha güçlü savunmaya hazırlanıyor. “Candan işçinin hakkını ver!” sloganı, yalnızca bir talep değil, adalet için bir haykırış olarak yükseliyor.
Nijat Ayvaz
GÜNDEM
27 Nisan 2025SABAH SABAH NİJAT AYVAZ
27 Nisan 2025SABAH SABAH NİJAT AYVAZ
27 Nisan 2025SABAH SABAH NİJAT AYVAZ
27 Nisan 2025SABAH SABAH NİJAT AYVAZ
27 Nisan 2025SABAH SABAH NİJAT AYVAZ
27 Nisan 2025GÜNDEM
27 Nisan 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.