Eylül ayında Süleymanpaşa sahilinde düzenlenen o görkemli tören hâlâ hafızalarda taze. Sanki Tekirdağ değil de Cannes Film Festivali’ydi! Kırmızı halılar eksikti, ama gerisi tamamdı. Kameralar, mikrofonlar ve tabii ki o meşhur söz:

“Ödediğiniz bir kuruş dahi boşa gitmesin diye kiralamaya son verdik!”

O an sahilde martılar bile alkışladı bu sözü. “Belediye Başkanımız ne vizyon sahibi,” dedik hep beraber. Ama ne oldu? İşte bugün, belediyenin otobüs lastiklerinde bile heyecanını kaybeden o 16 otobüsün gölgesinde, bir araç kiralama ihalesi daha yapıldı! Hem de ne zaman? Aralık ayının 19’unda, Noel Baba’nın hediyeleri dağıtacağı günü bekler gibi…

Oysa ki, Eylül’de başkan ne demişti? “Artık kiralama yok!” E peki şimdi bu ne? TESKİ, “Kendi araçlarımız bize yetmiyor,” bahanesiyle araç kiralamaya çıkıyor. “E hani alınan 100 araç?” diye soracak olsak, belki şu yanıt gelir:

“Onlar sadece dekor içindi. Filmlerde de arka planda arabalar var ama kimse kullanmıyor.”

Bir yandan da bu olayların üstüne su faturalarına yapılan %50 zam eklenince, vatandaşı tutabilene aşk olsun! Duyduğumuza göre, zam haberi üzerine bir grup Tekirdağlı, belediyenin önünde boş damacanalarla protesto yapmış. Slogan mı?

“Suya zam var, samimiyet nerede?”

Şimdi gelelim asıl meseleye: Bu mizah dolu durumun başrolü Candan Yüceer, bakalım bu kez nasıl bir açıklama yapacak? İşte olası senaryolar:

1. “Kiralama değil, takas!”
   Evet, evet! Belki de alınan araçları başka bir belediyeyle takas etmişizdir. Bu yüzden kiralamak zorunda kaldık, değil mi?
2. “Bu bir sosyal deneydi.”
   Görmek istedik, halkımız bizi ne kadar dikkatle takip ediyor. Çok güzel sonuçlar aldık, teşekkürler Tekirdağ!
3. “Aracı kiralamadık, ödünç aldık.”
   Kimin ödünç verdiğini sormayın ama. Sonuçta komşular arasında bu işler olur.

Sonuç mu? Yine aynı sahne: Halk şikâyet eder, sosyal medya çalkalanır, martılar ise olan biteni yukarıdan izler. Ama Candan Yüceer durur mu? Tabii ki durmaz! Belki bir dahaki sefere bu mizah senaryolarının daha absürt olanını da gerçek hayatta görürüz. Kim bilir?

Tekirdağ’da bir söz vardır: “Candan bir yalan, iki yalan derken gerçek olur!”
O zaman biz de bekliyoruz… Bakalım sırada ne var?

BİR DEDİĞİ BİR DEDİĞİNİ TUTMUYOR!

Evet, Candan Başkan’ın söyledikleri arasında adeta bir zaman yolculuğu var: Eylül’de başka bir gelecek, Aralık’ta bambaşka bir geçmiş… Gün geliyor, araç kiralamayı tarihe gömüyoruz, ertesi gün “Tarih tekerrürden ibarettir” diyoruz. Yani, bu başkanın sözü ile gerçeği arasında öyle bir mesafe var ki, Tekirdağ’dan çık, Edirne’den dön!

Vatandaş, başkanın vaatlerini dinlerken artık yanına not defteri değil, sudoku kitabı alıyor. Çünkü “Kiralamaya son verdik” sözünün arkasından bir ihaleyle “Kiralamaya yeniden başladık” gelince, halk bunun mantığını çözmeye çalışmaktan beynini yakıyor.

Üstelik su faturalarına zam yaparak “%50 indirim” vaadini ters köşe etmesi de cabası. Tekirdağ halkı şöyle diyor artık:
“Başkanımızın söylediği her şey doğru olabilir, ama kesinlikle aynı anda değil!”

Başkanın sözüne güvenmek isteyen vatandaşların tavrı şu:

1. Söylenenleri önce not al.
2. Tarih belirle.
3. Üç ay sonra tam tersini duyunca tekrar güncelle.

Sonuç? Artık halk, başkanın konuşmalarını bir tür “sürpriz kutu” gibi izliyor: İçinden ne çıkacağı asla belli değil! Ama bir şey kesin: Candan Başkan’ın bu performansıyla Tekirdağ’ın belediye hizmetlerine değil de, mizah geleneğine büyük katkı sağladığı ortada.

Nijat Ayvaz